Sigmund Freud Sözleri
Rüyalar, bilinçaltının penceresidir.
Aklın ve mantığın önemi, duyguların karmaşık gerçekliğini anlamakta yetersiz kalır.
İnsanlar, kendilerine zarar verme eğilimindedirler.
Sevmek ve çalışmak, insanın hayatta başarılı olmasını sağlayan iki ana unsurudur.
Unutulan anılar, bilinçaltında hala etkisini sürdürür.
Aşk ve çalışma, insanın yaşamını anlamlandırmasında en önemli unsurlardır.
Düşmanları değil, dostları tanıyarak kendinizi daha iyi anlarsınız.
Zor zamanlarda insanın karakteri ortaya çıkar.
Hayatın anlamı, sevmekte ve işte başarılı olmakta yatar.
Yapabileceğiniz en iyi şey, size korku veren şeyi yapmaktır.
Her insan, içinde karanlık bir taraf barındırır.
Bilinçaltı, insan davranışlarının temelinde yatar.
Bilinçaltı, insanın gerçek benliğidir.
Kendi içimizdeki karanlıkla yüzleşmek, gerçek özgürlüğe ulaşmanın yoludur.
İnsanların büyük bir kısmı, gerçek duygularını bastırarak yaşarlar.
Karakter, kaderinizi belirleyen bir özelliktir.
İnsanlar, kendilerini kandırmak için pek çok yol bulurlar.
Hayatın anlamı, başkalarına hizmet etmek ve kendinizi gerçekleştirmektir.
İnsan, doğası gereği iyi değildir, ancak iyi olabilir.
Bilinçaltındaki bastırılmış duygular, insanın yaşamını derinden etkiler.
Kendi zorluklarınızla yüzleşmek, büyümenin ve olgunlaşmanın yoludur.
Hayat, içsel çatışmalarla doludur.
Adaleti aklın yardımı olmadan kullanmak imkansızdır.
Kitleler asla gerçeğin peşinde koşmamıştır. Yanılsamalar isterler ve yanılsamasız yapamazlar. Gerçek olmayanları gerçeklerin üstünde tutarlar; gerçeklerden çok gerçek olmaynların etkisinde kalırlar. Bu ikisi arasında ayırım yapmama eğilimi oldukça yüksektir.
Zamanın akışı içinde insanlık, bilimin ellerinden gelen darbelerle iki kez, naif özsevgisinin incinmesinin acısını yaşamak zorunda kalmıştır: Birincisi, dünyanın merkezi olmadığını, akıl almaz büyüklükte bir dünyalar sistemi içinde sadece bir nokta olduğunu anladığında… İkincisi, biyolojik araştırmalar özel yaratılmışlık ayrıcalığını elinden alıp soykütüğünü hayvanlar alemine düşürdüğünde.
Mutsuzluğu tatmadan, hep mutlu olmak istersin. Oysa nelerin seni mutsuz ettiğini bilmeden, nelerle mutlu olacağını bilemezsin.
Rüyalar, biliçaltına giden kral yoludur.
Zayıflıklarımız gücümüzdür.
Anatomi kaderdir.
İnsan sevince acıya karşı savunmasız kalır.
Sadizm, kabul edilebilir ama doğru amaç için kullanılmalıdır.
Bayağı ilerleme var. Ortaçağda olsak beni yakarlardı. Bugün sadece kitaplarımı yakıyorlar.
Paranoyak asla tamamen hatalı değildir.
Aslında her normal insan ancak ortalama olarak normaldir. Egosunun bu ya da şu kısmı, az ya da çok derecede deliye eşdeğer durumdadır.
Hiç cevaplanmamış o büyük soru ki ben de otuz yıldır insan ruhunu incelememe rağmen cevaplayamadım, şudur: Kadınlar ne ister?
Yaşamın amacı ölümdür.
Aşık insan delidir.
İnsan sanılandan çok daha ahlaklıdır ve hayal edilemeyecek derecede ahlaksızdır.
Gençlerin aklı erse; yaşlıların gücü yetse.
İnsanın cinsel konulardaki tutumu hayatın bütün alanlarındaki tutumunun prototipidir.
“İd”in uğradığı yere “Ego” da mutlaka gider.
Bireyin özgürlüğü uygarlığın getirisi değildir. Uygarlık yokken özgürlük çok daha fazlaydı.
Zihin bir buzdağı gibidir. Yalnızca yedide biri suyun üzerinde görülebilir.
Uygarlık, insanların birbirine karşı duyduğu içgüdüsel düşmanlık sebebiyle mütemadiyen parçalanma tehdidiyle karşı karşıyadır.
Bir insan bir yere bakıyorsa orada ilgilendiği birşey vardır. Bir insan bir yere hiç bakmıyorsa orada ilgilendiği birşey mutlaka vardır.
Uygarlık hayatın zorunluluklarının yarattığı baskıyla ve içgüdüleri tatmin etmekten vazgeçme pahasına kurulmuştur.
Uygarlık, ilk defa bir insanın öfkelenince taş atmak yerine laf atmasıyla başlamıştır.
Şairler ve filozoflar bilinç dışını benden önce keşfettiler. Benim bulduğum bilinçaltını incelemeye yarayan bilimsel yöntemlerdir.
Çocuklar tümüyle egoist varlıklardır. İhtiyaçlarını çok yoğun biçimde hisseder ve karşılamak için acımasızca mücadele ederler.
Amerika dünya tarihinin en büyük deneyidir. Ama korkarım başarılı bir deney olamayacak.
Bilinçaltı, insanın davranışlarını anlamak için anahtar rol oynar.
Başkalarının zayıflıklarını eleştirmek, kendi zayıflıklarınızı görmemenin bir yoludur.
Her insan, içsel bir çatışma yaşar ve bu çatışma, kişisel gelişimimizin bir parçasıdır.
