Kırgınlık Sözleri
Kırgınım tüm bana söylemiş olduğun o yalan sözlerine, kırgınım ikinci yüzüne.
Kızgınlığım geçer fakat kırgın olmama çare bulamadım.
Gönül affetse bile kalp kırgınlığı her zaman baki kalıyor.
Kırık kalplerden hikaye olur mu? Olur elbet sonu çabuk gelse de devamı figüran halinde devam eder.
Seni ne kadar çok sevdiğimi bilsen de kırgınlığımı asla sana göstermedim.
Tek başına hayatı öğrenen insanı, kimse yokluğuyla korkutamaz.
Artık yazdıklarımda arama kendini! Çünkü ben, suskunluğuma gömdüm seni.
Kırdıysa seni sessiz kal. Bağırıp çağırırsan ne kadar kırıldığını anlayamaz. Bırak sus ve orayı terk et.
O kadarını asla yapmaz diye düşündüğüm kim varsa ondan daha fazlasını yaptılar.
Kimseden bir şey bekleme, böylece asla hayal kırıklığı yaşamazsın.
Ne olursa olsun kırgın kalmayalım, kırgınlık olmasın aramızda canım sevgilim.
Gülüşünü seversin, sesini seversin, sohbetini seversin. Sevmek için illa ki yüzünü görmek şart değil, yüreğinde duruşunu seversin.
Kim ne derse desin içimdeki kırgınlıklar bir tatlı söz ile, bir gülüşle geçmez. Hayat kırmış beni, sen de kır, çok görmem!
Ben, senin ilkokul yıllarında durmadan yere düşürdüğün kurşun kalem gibiyim. Dışı sapasağlam, içi paramparça!
Ümit ediyorum hala, belki bir gün gelir sen de acı çekersin, sen de seversin ve kaybedersin.
Sen benim ilkimdin, ilk hayalimle ilk kırıklığımsın.
Bir defa kaçar uçurtması, sonra da gökyüzüne her şeye küser insanoğlu.
Ne kadar dert varsa yıktın üzerime, vurdumduymaz gibisin bakmıyorsun bile! Ne bu kızgınlık bu öfke? İstemiyorsan güle güle!
Hayat kırgınlığın içerisinde yaşanmıyor. Bu kırgınlığa beraber son verelim mi?
Kimseden bir şey beklememeyi öğren böylelikle hayal kırıklığını da rafa kaldırmış olursun.
Gönül ne kadar affet dese de, kırgınlık baki kalıyor ömür boyunca.
Kırılgan bir köprüden sana doğru yürüyorum. sana ulaşamazsam, sesim sana değmezse işte o zaman korkarım, sonsuz bir boşluğa sensiz düşeceğimden.
Kırılmak kadar sevgisizliğinde beni beter etti hayatımda…
Kırgınlık değil ki bu içimdeki hayatım, yalnızca sözlerin dokundu kalbime çok inceden.
Ne mi yapıyorum ben? Sizlerin alçalışını uzaktan izliyorum.
Kalbini kırıyor diye üzülmemelisin. Belki de orası hake etmediği bir yerdir.
Seni ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun, peki ne kadar kırgın olduğumu biliyor musun?
Ben kısa bir aşk yaşamadım ki yalanlar içinde seni tatmin edeyim, ben seninle umutlarıma baktım ama sen onları benden çaldın.
Çiçekler rüzgarın şiddeti ile kızlar erkeklerin ihaneti ile sorarlar.
Kızgınlık çok gürültülüdür, oysa kırgınlık bir o kadar sessiz.
Kırılmış olabilirim, yorulmuş olabilirim. Ve hatta yalnız da olabilirim. Ama yine de mutsuz ve umutsuz değilim. Nasip der yüreğim ve şükür der dilim!
Manalı kırgın Sözleri
Karşında hep dik durdum diye, kırılmadım mı sandın?
Kalbini kırıyor diye üzülme; beklide hak etmediği yerden çıkmaya çalışıyordur.
Kırıldıkça öğrenir insan boş vermeyi. Belki de bu yüzden sildim birçok şeyi.
Öfke, kızgınlık gelip geçiyor da, kırgınlık hiçbir yere sığmıyor.
Dokunma bana öyle çok kırıldım ki her kelimem bir yerini kesebilir.
İnsanı ayakta tutacak tek şey sevdikleridir. Sende benim tek sevdiğimdin, gittin ve ben yıkıldım.
Dal kırılmış olduğu yerden insanoğlu da kırıldığı kalpten kopmaz.
Yazıyorum, çünkü susturamadığım bir ses var içimde.
Üşüyorduk, canımızı yakan insanlara bir daha sarıldık.
Belki de susmak, gerçeği anlatmanın tek yoluydu!
Kızgınlık gürültülü olur oysa kırgınlık çok sessizdir.
Artık gelmemen lazım bana! çünkü hayallerim bile kırıldı sana.
Bende en ufak bir hakkın kalmışsa eğer sevildiğin günlere saymalısın.
Tek başına yaşamayı öğrendiysen, hayatın gerçek yüzüyle karşılaştıysan kimse seni yokluğu ile korkutamaz.
Seni sana anlatmaya kalksam isyan edeceğini biliyorum. İkimizin de kırılmaması için susuyorum.
Mevlana’nın kırgınlık sözleri
Hadi yaramı sarmaya merhemin yok. Yalandan da olsa gönül alamaz mısın?
Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.
Ya kırdığın gönlü Allah seviyorsa? Bilemezsin, bilseydin ödün kopardı; dokunamazdın.
Ey can; kimseyi kırma. Sözden ağırı yoktur. Beden çok yükü kaldırır ama gönül her sözü kaldıramaz!.
Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur. Düşmem dersin düşersin, şaşmam dersin şaşarsın. Öldüm der durur, yine de yaşarsın.
Bize gözün değil, gönlün gördüğü yürek gerek. www.sevgimesajlarim.com kırgınlık sözleri Mevlana sözlerini okumaktasınız.
Her insan bir yağmur tanesi gibidir. Kimi çamura, kimi gül yaprağına düşer.
Ey gönül ses etme! Bekle! Ya nasip de Rabbine bırak.
Seni seveni zehir olsa yut. Seni sevmeyeni bal olsa da unut.
Suskunluğum asaletimdendir. Her lafa verecek cevabım var. Lakin bir lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye!
Niye üzülüp ağlarsın can? Bırak sevmeyen gitsin. Dua et Rabbim seni terk etmesin. İşte o terk ederse, gerçekten bitersin.
İnsanlar senin kalbini kırmışsa, üzülme. Allah, ben kırık kalplerdeyim diye buyurmadı mı?
Minareden düşenin parçası bulunur, bulunur da; gönülden düşenin parçası bulunmaz.
Gerek yok her sözü laf ile beyana. Bir bakış bin söz eder, bakıştan anlayana.
Bir kelebeğin ömrü kadardır hayat; Ne kırmaya gelir ne de kırılmaya…
Öfke rüzgâr gibidir, bir süre sonra diner; ama birçok dal kırılmıştır bile.
Sus artık yeter! Sır perdelerini pek o kadar yırtma. Çünkü bize, kırıkları sarıp onarmak, sırları örtmek yaraşır.
Kalbi ve sözü bir olmayan kimsenin, yüz dili bile olsa, o yine dilsiz sayılır.
Söylediklerimin hepsinden vazgeçtim, pişman oldum. Çünkü ne sözde mana, ne de mana da söz kaldı.
Unutma; senin için başkasından vazgeçen, bir gün mutlaka başkası için senden vazgeçer.
Ey zavallı insan, gurura, benliğe kapılma. Kar gibi yağıp yeryüzünü kaplasan da güneşin varlığıyla yok olup gidersin.
Ey can! Kimseyi kırma sözden ağırı yoktur. Beden çok yükü kaldırır ama gönül her sözü kaldıramaz.!
Birinin başına toprak saçsan başı yarılmaz. Suyu başına döksen, başı kırılmaz. Toprakla, suyla baş yarmak istiyorsan, toprağı suya karıştırıp kerpiç yapman gerek.
Kabuğu kırılan sedef üzüntü vermesin sana, içinde inci vardır.
Dikenden gül bitiren, kışı da bahar haline döndürür. Selviyi hür bir halde yücelten, kederi de sevinç haline sokabilir.
Duygusal kırgınlık Mesajları uzun
Bir gönlü mü kırdın o zaman ağlamalısın. Hele özür dilemesini bilmiyorsan senden ne dost olur, ne de yaren. Ya incittiğin, kırdığın gönlü ALLAH seviyorsa, Rasulullah (s.a.v) seviyorsa, hatta arz-ü sema dahi seviyorsa. Nerden bileceksin, bilmiyorsun, bilseydin ödün kopardı dokunmaktan.
Gönlüm dilime dargın, dilim gönlüme. Gönlüm duygularını anlatamadığı için kızarken dilime, dilim anlatamayacağı şeyleri düşündüğü için kızıyor gönlüme.
Akıl padişahı kafesi kırdı mı, kuşların her biri bir yöne uçar.
Gönül, han değil dergâhtır. Paldır küldür girip çıkılmaz, günahtır.
Bazen bitmek bilmeyen dertler yağmur olur üstüne yağar. Ama unutma ki, rengârenk gökkuşağı yağmurdan sonra çıkar.
Ne kadar az yüksekten uçarsan, düştüğün zaman o kadar az incinirsin. Kibri bırak, alçakgönüllü ol.
Elbet bizde biliriz lafı en inceden dokundurup, içini acıtmasını lakin kıyılıyoruz ama kıyamıyoruz sevdiklerimize işte.
Üzülme! Çünkü yaradan umudu en çaresiz anlarda yollar. Unutma, yağmurun en şiddetlisi en kara bulutlardan çıkar.
Varlığın bana yetmiyorken, yokluğunla avunmak zorundayım. Ya al götür kalanımı, ya da gel, tamamla eksik kalan yanımı.
Üzülme herkes ölür kimi toprağa gömülür, kimi yüreğe.
Sen uzattığın eli tutmayan ele mi dargınsın. Yoksa onu tutmayacak birine uzattığın için kendine mi?
Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok. Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok!
Gülü gülene ver, kalbini sevene ver. Sevmek güzel şeydir kıymet bilene ver.
İnsanları kırmamaya çalıştıkça sanıyorlar ki, ben cevap vermesini bilmiyorum ya da kendimi savunamıyorum. Hayır, asla öyle değil. Benimde çok acımasız cümlelerim, sözlerim var ama onları söyleyecek merhametsiz bir yüreğim yok.
Ne fark eder ki kör insan için elmas da bir camda. Sana bakan bir kör ise, sakın kendini camdan sanma.
Seni kimin incittiğinin bir önemi yok, önemli olan seni kimin gülümsettiği.
Mevlana Kırgınlık Sözlerinden sonra Manalı Kırgınlık Sözleri ile devam edelim ….
Bazen en derin kırgınlıklar saklıdır suskunlukta. Ve aslında susmak çok şey anlatmaktır anlayana.
İnsanları ayakta tutacağım diye hep kendim yıkılıyorum.
Eğilmedik, bükülmedik ama çok kırıldık.
Sadece ben değil, hayallerim de sana kırgın.
Ve bazen kırılıyor insan saç uçlarına kadar.
Sessizliğin duyulur bomboş odamda, dokunsalar ağlarım.
Sana değil de, beni kırman için sana bu kadar fırsat verdiğim için, kendime kırgınım.
Vaktinde tek kelimeyle alabileceğiniz gönlü, vakti geçtikten sonra destan yazsanız alamazsınız!
Öyle çok ve içten kırıldım ki… Canımı yakanlara hesabımı soracak bir tekkelime bile bulamadım. Allah’a bıraktım.
Kızgınlık geçer de, kırgınlık ne olacak?
Kırgınım yalan sözlere, kırgınım sahte yüzlere.
Ne kadar kırgın, kızgın olsam da laf sana geldiği zaman susup duruyorum.
Dal rüzgarı affeder ama bir kere kırılmıştır o.
Kırılan kemiklerimiz olsaydı geçerdi. Güvenimiz kırıldı, hayallerimiz kırıldı, umutlarımız kırıldı. Geçmiyor.
Kelimelerinle ruhumda açtığın yarayı, aynı ağızdan çıkan sözlerinle nasıl iyileştireceksin?
Ne mi yapıyorum? Alçalan insanların, yükselen değerlerinden ‘uzak’ duruyorum.
Ne zaman bir hayal kursam ertesi gün kırıklarını topluyorum.
Artık kopardığın papatyalara sorarsın ‘ Hani sevecekti! ‘ diye.
Bir zamanlar yüzümdeki tebessümün sebebiydin oysa şimdi gözyaşlarımın.
Bazen hakkımı helal ettim dersin ama Allah bilir ya etmezsin edemezsin söyleyecek söz kalmamıştır susarsın ve Allah’a havale edersin.
Dal rüzgârı affetse bile dal kırılmıştır bir kere.
Sen benim ilk hayalim, ilk hayal kırıklığımsın.
Neyim olursan ol da hayal kırıklığım olma. Orası çok kalabalık. Tanıyamam seni…
Kırılmış bir kalp; yanmış kül olmuş evin, cepte kalan anahtarlarına benzer.
Az önce oturma odasından mutfağa geçtim. Dönerken salona da bi göz attım. Eğlenceden ölcem, çılgınlık diz boyu.
Halimi hatırımı sorma iyiyim buralarda. Biraz hatırım kaldı gitmelere, biraz da halim yok artık seni sevmelere.
Kızgınlığım geçer de; kırgınlığıma çâre bulamadım.
Ne kadar kırgın olsam da sana bir şey diyemiyorum.
Hayat kırgınlık için yaşanılmıyor, bu kırgınlığa son verelim mi?
Oysa ne çok şey var sana diyemediğim, suskunluğumda.
Yemin olsun sana gülersem bir daha! Yemin olsun elini tutarsam bir daha! Sen kızdırdın beni bu da sana elveda.
Yazıyorum çünkü susturamadığım bir ses var içimde.
Kırgınlığım sana, kızgınlığım kendime.
Kalbin kırıla kırıla öğrenirsin kime ne kadar değer vermen gerektiğini.
Ve seni asla affetmeyeceğim. Ciğerimi söken bu kırgınlıkları bana yaşattığın için!
Önemsedikçe yitirdiğim insanlar var.
Bende hakkın kaldıysa eğer, sevildiğin günlere say.
Yaradan’ıma güveniyorum bu dünyada, sen artık yoksun hayatımda adımı bir daha anma, yalan umutlarının içinde kaybolma.
Güvensiz kalplerimizi karakteri bozuk insanlara borçluyuz.
Hıçkıra hıçkıra ağlattın ya beni ölsem de unutmam seni.