Anlamlıymış gibi görünen Anlamsız sözler
Edison elektriği buldu ama faturayı biz ödüyoruz.
Mesele İstanbul değil, sensin. Şehrin bir suçu yok!
Beni görmezden geldiğinde, zaten görünmez adamdım.
Son gülen hep sen olacaksın çünkü her şeyi geç anlıyorsun.
Kendi halinde olmak ne güzel şey, bu kadar ‘hal bilmezin’ arasında.
Telefon numaramı kaybettim, sizinkini ödünç alabilir miyim?
Reklamların en heyecanlı yerinde film koymalarına da ayar oluyorum.
Herkes iyi, herkes masum… Sanırsın ki bir tek ben cehennemde yanacağım.
Bahtım o kadar kapalı ki otomatik kapı bile beni görünce kendini kitliyor.
İçine ders çalışma isteği gelirse sakın telaş yapma, sadece geçmesini bekle.
Kısa Anlamsız Sözler
Kimim ben, neyim ben? Gölgeyim, güneşim, belki de rüyadayım.
Bazen geriye dönüp bakıyorum da, boynum çıtlıyor, oh rahatlıyorum.
Ozon delik, dünya yuvarlak, ne sapık bir gezegen burası.
Yaşadıkça hissediyorsun, hissedince de birazcık saçmalıyorsun.
Sırtımda öyle bir yük var ki meğer okul çantasıymış.
Ne güzel ki, senin zeka problemin yok, çünkü zekan yok.
Seni geç farkettim ama kolay unutacağım, hiç endişen olmasın.
Dünya bozuk para gibi, elden ele dönüyor, bize de falan filan kalıyor.
Bazen ‘hayır’ demek ‘evet’ten çok daha hayırlıdır.
Hiçbir şey yapmamak en güzel şey, ama onu da yapamıyorum.
Komik ve Anlamsız Sözler
Müzik ruhun gıdasıysa, ben doymadım; yine açım.
Bazen geriye dönmek istersin de, geride o kadar boşluk olur ki hiçbir şey bulamazsın.
Dün bir Amerikalı gördüm abi, nasıl İngilizce konuşuyor, aklın hayalin durur.
Hayat, bir virajdan ibaret, düz yol gören var mı?
Abi beni neden anlamıyorsun, yoksa sende idrak yolları enfeksiyonu mu var?
Kediye ‘miyav’ diyene kadar bazen ömür bitiyor.
Bana sormayın, ben de siz kadar bilmiyorum meseleyi.
Bütün çirkinler kendini güzel sanır, bütün güzeller de çirkin sanmamızı bekler.
Sevgiye inanmam, çaya şeker atarım, yine de buruk gelir.
Kara kalem yapmaktan zevk alıyorum çünkü insanların gerçek rengini hala çözemiyorum.
Enteresan Anlamsız Sözler
Çiçek koku vermek için yaratıldı, ben de onu koklamayı unutmuşum.
Gülmek, ağlamaya göre iyi olabilir ama bazen ağlamak daha çok yakışır.
Yola çıksan, yol seni bulur, insan bulur sanma.
Aşk, yolda dökülen yaprakları izlerken yutkunamayıp su içmektir.
Mantık arama, o mantık senin dediğin kadar mantıklı değil.
Kafamdaki tilkiler, senin tavşanlığınla beslenmez.
Deniz kadar derin olsan da, bir avuç gölgenin içinde kaybolabilirsin.
Dört işlemde bana denk gelemezsin, ben sabit bir sayı değilim.
Noktayı koymadan önce virgülü iyi düşün, belki devam etmek istersin.
Gidenin arkasından su dökmem, aha düştü gitti, boğulmasın bir de.
Anlamsız Sözler
Mesele İstanbul değil, sensin. Şehrin bir suçu yok!
Kimim ben, neyim? Hem güneş, hem gölgeyim.
Dalımda bin bir çiçek, ama kendim çöldeyim!
Bekarlık sultanlıktır, fakat er ya da geç demokrasiye geçilir.
Beni çekemeyenler inim inim inlesin.
Ben dünyada var oldukça bana nazar değmesin.
Yazdıkça onu terk ettim. Okudukça benim sevdiğime inandı.
Bütün kadınlar güzeldir” lafı sürümden kazanmak isteyen erkeklerin uydurmasıdır.
Ki ben, ilk defa bu kadar huzuru hissettim ciğerlerimde. Sana değer vermeyen birini önemsiyor olman yanlış değil.
Asıl yanlış, bunu o’na gösterme çaban.
Bazen geriye dönüp bakıyorum da, boynum çıtlıyor falan rahatlıyorum.
Güzel oluyor yani. Hayat, bazen yokluğuna alıştığın ve sevmekten vazgeçtiğin kişinin sana yeniden dönmesi kadar çok saçma.
Sekiz zayıflı bir karne kaybolmuştur. Bulanların insaniyet namına çöpe atmaları rica olunur.
Sansürsüz bir film kadar, tatsızdı sevişin. Bacak aralarında aradın hep aşkı.
Annen mi cahildi be sevgili, kalp nerede diye hiç mi sormadın!
