Ahmet Yesevi sözleri

Ahmet Yesevi sözleri
Ahmet Yesevi sözleri

Ahmet Yesevi sözleri


Bismillah diye başlayarak hikmet söyleyip: İsteyenlere inci ve cevher saçtım işte.


Ey dostlar! Bir kimse Allah Teala’nın aşkı ile yanarak bu denizde usta bir dalgıç olmadıkça, bundan çok daha derin olan vahdaniyyet denizine giremez. Ona girmek için usta bir dalgıç olmak gerekir.


Akıllı ve uyanık bir kimse isen, dünyaya gönül bağlama. Şeytan seni kandırıp dünyaya meylettirirse, seni emri altına almış demektir. Bundan sonra felaketten felakete sürüklenirsin de hiç haberin olmaz.


Şeriat, tarikat ve hakikatten nasıp almak isteyen, büyük velilerin makamına ulaşmak, cehennemden kurtulup cennete kavuşmak isteyen kişi ilim tahsil etmelidir.


Ey dostlar! Cahillerle dostluk kurmaktan sakınınız! Şeriat, tarikat ve hakikattan nasip almak isteyen, büyük velilerin makamına ulaşmak, Cehennem’den kurtulup Cennet’e kavuşmak isteyen kişi ilim tahsil etmelidir.


Ahmet Yesevi ‘nin şiirleri

Nerede görsen gönlü kırık, merhemi ol sen,

Öyle mazlum yolda kalsa, hem dem ol sen.

Garip, fakir, yetimleri her kim sorar,

Razı olur o kuldan perverdigahar (Allah)


Gönlü kırık, zavallı ve garib birini görürsen, yarasına merhem ol. Onun yoldaşı ve yardımcısı olmaktan çekinme.


Şeriat, tarikat ve hakikatten nasıp almak isteyen, büyük velilerin makamına ulaşmak, cehennemden kurtulup cennete kavuşmak isteyen kişi ilim tahsil etmelidir.


Gönlünde Allah’ü Tealanın aşkını taşıyanlar dünya ile tamamen alakalarını kesmişlerdir. Bunlar halk içinde Hak ile olurlar. Bir an Allah’ü  Tealayı unutmazlar.


Sünnet imiş, kâfir de olsa incitme sen;

Hûda bizardır katı yürekli gönül incitenden..


Ahir zaman ümmetleri süsler evlerini; nefislerine kapılıp bozar huylarım; şan ve şehvetler ile dik tutarlar boylarını…


Ahir zaman ümmetleri, dünya fani bilmezler; gidenleri görerek ondan ibret almazlar…


İmam yitirip, ölmem diye gülüşen; ölmem deyip dünyada Mevlâ’m ile vuruşan; gafillik ile her an ömrünü boşa geçiren…


Kafir bile olsa hiç kimsenin kalbini kırma. Kalb kırmak, Allahü tealayı incitmek demektir.


Nefs yoluna giren kişi rüsva olur; yolda azıp gezen tozan şaşkın olur; yatsa kalksa, şeytan ile yoldaş olur. Nefsi tep sen, nefsi tep sen, ey bedkirdâr.


Bir günahın acısını çekmek, onu işlemekten daha kolaydır.


Dilinizi tutun ki, başkalarını incitmeyin; ayaklarınızı tutun ki, haksızlığa sapmayın.


Gerçek ilim, nefsi tanımaktır. Nefsini tanımayan, Rabbini tanıyamaz.


Dünya, sonu gelmeyen bir yolculuktur. Yolcunun en hayırlısı, en sağlam hazırlananıdır.


Seven kişi, sevdiğini hoşnut eder. Hoşnut etmek, sevginin gerçek göstergesidir.


Dünya malı sana ekmek verir, amma sen onunla doyamazsın.


İlim, halk içinde yücelir. Halksız ilim, kuru bir ağaç gibidir.


Kendini bilen, Rabbini bilir. Kendini bilmeyen, Rabbini bilemez.


Güzel ahlak, kulluğun en güzel süsüdür.


Bir kimse, kötülüğü duyduğunda onu söylemezse, iyiliği emredenlerin en hayırlısıdır.


Ahmet Yesevi şiiri

Akıllı isen, gariplerin gönlünü al…

Garip, fakir, yetimleri Resul sordu…

Sen-ben tapan insanlardan geçtim işte.

Dünyaya tapan soysuzlardan yüz çevir…

Kur’an okuyup amel kılmaz sahte alim…


Tatlı tatlı yiyenler; türlü türlü giyenler; altın tahta oturanlar, toprak altında kalmışlar…


Zalim olup zulmedeni, yetim gönlünü inciteni mahşerde kara yüzlü, kolunu arkada gördüm.


Herkese ferman olmuştur ölümün şerbetini içmek; kaçıp kurtulamazsın, ondan ne kadar sakınsan.


Gerçek âlim yastığını taştan kıldı; bildiği şeyleri âleme söyledi.


Ahkâm-ı İslâmiyyeyi, İslâmî hükümleri tam bilmiyen, tatbik etmeyen bir kimse, evliyâlık yolunda bulunmağa kalkarsa, bunun îmânını şeytan çalar. Emir ve yasaklara uymakta gevşek olanlar, sonra da evliyâlık yolunda bulunduğunu, ilerlediğini, hattâ kendisinde bâzı hâllerin meydana çıktığını zanneden kimseler bu noktada çok yanılırlar. Bu hallerinin rahmânî olduğunu zannederler.

Halbuki bunlar, abdestte, namazda, alış-verişte bir takım noksanlarının bulunduğunu ve yiyip içtiklerinin haram olduğunu bilmezler. Kendisinde var zannettiği o hâller, şeytanın oyunudur. Şeytan onu idâresine almış, istediği gibi hareket ettirmekte, o ise velî olduğunu zannetmektedir. Bunlar ne kadar zavallı ve bedbahttırlar.


Himmet, yardım kuşağını sıkı sıkıya beline sarmayan insan, dünyâya meyl ve muhabbetten kurtulamaz. Allah yolunda göz yaşları dökerek ağlamadıkça, Allahü teâlâya âit ince sırlara kavuşamaz ve bu yolda ilerlemesi mümkün değildir.


Kafir bile olsa, hiç kimsenin kalbini kırma. Çünkü kalbi kırmak Allah´ü Teala´yı kırmaktır. Gönlü kırık zavallı garip birini görsen, yarasına merhem koy, yoldaşı ve yardımcısı ol.


Halkı sev; halkın güneşte gölgesi, soğukta kaftanı, kıtlıkta ekmeği ol.


Yoklar doymadığında, varlar ağlamıyor ise dünya tez yıkılır.


Ümit ile gelmişim dergâhına Allah’ım, Günahkarım, isyankâr elimi tut seherde.


Her gördüğünü Hızır bil, her geceyi Kâdir bil.


 

Nerde görsen gönlü kırık, merhem ol sen!


İki alem gözlerime haşhaş tanesi Görünmedi yalnız Hakk’ı sevdim ben.


Tevbe eyledim her iş yaptım hata eyledim Yâ İlâhım, rahmetini ulu bildim; Zâtı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana.


Kırk üçümde Hakka feryad eyledim Gözyaşımı akıtarak pınar eyledim Kırlarda gezip kendimi divane eyledim; ulu Rabbim sığınıp geldim sana.


Has kullar gibi geceleri kâim olsam,
Mertler gibi gündüzleri oruç tutsam,
Geceleri dinlenmeden “Rabbim” desem,
Nasıl ilaç edeceğimi bilmem dostlar.


İman mumunu yandırsan, Ruh kuşun uyandırsan, Allah’ına sığınsan seher vakti olanda.


Garib, fakir, yetimleri her kim sorar, Razı olur o kulundan Rahim Allah.


Zâlim eğer cefa eylese ‘Allah’ de, Elini açıp dua eyleyip sabreyle.


Nehir gibidir insan. Derinlerinde ne saklar. Ne fırtınalar kopar, söylemez. Sadece; sessizce akar ve gider.


Ata, ana, kardeşler nereye gitti, fikir eyle, Dört ayaklı tahta at bir gün sana yeter ha.


AHMED YESEVİ ŞİİRLER

Rahmân Rabbim rahmetini câri eyle seherde,
İsyan batağına battım, yardım et seherde.

Tevbe eyledim dilimde, gönlüm korkmaz Hüda’dan,
Hem rahmet ve cemâli armağan eyle seherde.

Yolsuz yola yol yürüdüm, gaflette ömrüm geçti,
Ey Kâdir-i zülcelâl, yola sal seherde.

Sensin benim sığınağım, gazap eyleme Allah’ım,
Ey bütün halleri bilen, halimi sor seherde.

Baştan ayağa günâhım iki cihâna sığmaz,
Kulun asi, günâhkâr, gizli eyle seherde.

Garîbim ve kimsesizim, biçâreyim ve nâzırsın,
Senden başka kimim var, rahmet eyle seherde.
Kendine gel Rabbin seni terk etmedi.


Ey gaflet uykusunda uyuyanlar! İyi biliniz ki, sizi yaratan uyumuyor!


Nasîp olsa, varırız; nasîp olsa, geliriz, Ecel yetse ölürüz; râzı olun, dostlarım.


Ey gâfil ömrün senin geçer yel gibi, Göz yaşını akıt daima sel suyu gibi,


Kul Hoca Ahmed, gaflet ile ömrün geçti, Vah ne hasret, gözden, dizden kuvvet gitti, Vah ne yazık, pişmanlığın vakti yetişti; Amel kılmadan Kervân olup göçtüm ben işte.


Götürüp kabre koysalar, arkaya bakmadan dönseler, Soru-suâlim sorsalar, bilmem ki hâlim ne olur.


Dertsiz insan insan değil, bunu anlayın
Aşksız insan hayvan cinsi, bunu dinleyin
Gönlünüzde aşk olmasa, bana ağlayın
Ağlayanlara gerçek aşkımı hediye eyledim.
Anne, bir insanın yaşı ne olursa olsun, yitik bir cennetidir çünkü.

0
mutlu
Mutlu
0
be_endim
Beğendim
0
_zg_n
Üzgün
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
be_enmedim
Beğenmedim
Ahmet Yesevi sözleri
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Dostsözler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin
KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.