Mevlana Aile Sözleri

Mevlana’dan Aileye Dair Hikmetli Sözler: Yuvanın Kalbi ve Ruhun Huzuru

Mevlana Celaleddin Rumi, yüzyıllar ötesinden yankılanan ve insanlığa ışık tutan evrensel bilgeliğiyle sadece aşkı değil, hayatın temelini oluşturan aile kavramını da derinlemesine işlemiştir. Onun gözünde aile, sadece kan bağından ibaret bir birliktelik değil, ruhların birbirine kenetlendiği, sevgi ve hoşgörüyle inşa edilen kutsal bir yuva, bir sığınaktır. Mevlana’nın öğütleri, ailenin birey üzerindeki dönüştürücü gücünü, karşılıklı anlayışın ve fedakarlığın önemini vurgular.

“Âlemde her cüz’ muhakkak kendi çiftini ister; kehribar nasıl samanı çekerse, her yarısı kendi eşini çeker.”
– Mevlânâ, kadın–erkek eşleşmesini doğanın işleyişine benzetir. Aile, tabiatla uyum içerisinde kurulmuş bir birliktir

“Erkekle kadın, şüphe yok ki ateşle pamuk.”
– Çiftler farklı gibi görünse de ahenkle bir arada var olabilir.

“Ev, sevgiyle döşenmiş bir yerdir; evde sevgi olmadan yorgan, yastık neye yarar?”
– Aile barınağı sevgiden kurulur, maddi ortam yetersiz kalır.

“Evlilik iki şeye bağlıdır: Doğru insanı bulmaya ve doğru insan olmaya.”
– Mevlânâ, eşe değerli olmakla beraber doğru öze sahip olmanın önemini vurgular.

Aşağıda, Mevlana’nın ailenin farklı yönlerine ışık tutan, bazen anne baba sevgisine, bazen eşler arasındaki muhabbete, bazen de evlatlara duyulan şefkate değinen sözleri derlenmiştir. Bu sözler, yuvalarımızın sadece bir bina olmadığını, aksine sevgiyle örülen bir ruh bahçesi olduğunu hatırlatır.

1. Anne ve Babaya Saygı ve Minnet:

Mevlana’ya göre anne ve baba, sadece dünyaya getiren değil, aynı zamanda hayatın ilk öğretmenleri ve bereketin kaynağıdır. Onlara duyulan saygı ve sevgi, aslında Allah’a duyulan sevginin bir yansımasıdır.

“Ana, candır, ruhun ta kendisi; baba, ömürdür, hayatın kendisi.”
“Cennet annelerin ayakları altındadır; zira onlar, bizlere cennetin kapısını açan ilk varlıklardır.”
“Anne babasına karşı vefalı olmayan, hayatında huzur bulamaz.”
“Onların rızası, Allah’ın rızasıdır; onlara gönül koymak ise, büyük bir hatadır.”

2. Eşler Arasındaki Muhabbet ve Uyum:

Mevlana, evliliği iki ayrı ruhun tek bir bedende buluşması olarak görür. Eşler arasındaki sevgi, sabır ve anlayışın, bir yuvanın temel direği olduğunu vurgular.

“Aşkın bahçesinde iki bülbül gibi şakıyın, birbirinizi neşeyle besleyin.”
“Eşler, birbirlerinin aynasıdır; kusurları değil, güzellikleri yansıtırlar.”
“Birbirinize tahammül etmek, sevgiyi büyütür; hoşgörüsüzlük ise ayrılık tohumları eker.”
“Evlilik, sadece iki bedenin birleşmesi değil, iki ruhun birbirine sığınmasıdır.”
“Eşinize her baktığınızda, bir nur görün; zira o, Rabbinizin size emanetidir.”

3. Evlatlara Karşı Şefkat ve Terbiye:

Mevlana, evlatların Allah’ın birer lütfu ve emaneti olduğunu hatırlatır. Onlara verilen eğitimin, sadece bilgi aktarımı değil, aynı zamanda gönül ve ahlak inşası olduğunu belirtir.

“Çocuklar, göklerden inmiş meleklerdir; onlara sevgiden başka bir şeyle muamele etmeyin.”
“Evlatlarınıza vereceğiniz en büyük miras, onlara öğreteceğiniz güzel ahlaktır.”
“Çocuğun kalbi, ekilmeye hazır bir topraktır; ne ekerseniz onu biçersiniz.”
“Evlatlarınıza sabrı, sevgiyi ve merhameti öğretin; çünkü dünya bunlarla güzelleşir.”

4. Ailenin Huzur ve Birlik Kaynağı Olması:

Mevlana’nın öğretisinde aile, dış dünyanın karmaşasından kaçılan, iç huzurun bulunduğu bir limandır. Birlik ve beraberlik, ailenin en büyük zenginliğidir.

“Ev, sadece dört duvar değildir; içinde sevgi olan her yer yuva olur.”
“Birbirine kenetlenmiş bir aile, en şiddetli fırtınalara bile dayanır.”
“Huzur, dışarıda aranmaz; o, ailenin sıcak kollarında bulunur.”
“Ailenizle geçirdiğiniz her an, ömrünüzden sayılmaz; o anlar, ömrünüze ömür katar.”

Mevlana’nın aileye dair bu sözleri, sadece geçmişten gelen öğütler değil, aynı zamanda günümüz dünyasında da değerini koruyan, nesilden nesile aktarılması gereken zamansız bilgeliklerdir. Onlar, aile bağlarının ne denli kıymetli olduğunu, sevgiyle örülen her yuvanın aslında bir cennet bahçesi olduğunu bizlere yeniden hatırlatır.